Tarihi açılışta Erdoğan'dan önemli açıklamalar

GÜNDEM 27.05.2020 19:20:00 0
Tarihi açılışta Erdoğan

Türk demokrasi tarihinde "kara bir leke" olan 27 Mayıs 1960 darbesinin 60. yılında Yassıada, Demokrasi ve Özgürlükler Adası adıyla bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin katılımı ile hizmete açılıyor.

Cumhurbaşkanı Reccep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde; 

Aziz milletim, değerli Meclis Başkanı, MHP'nin değerli genel başkanı, kıymetli misafirler, hanımefendiler, beyefendiler sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum.

Türkiye bundan tam 60 yıl önce tarihinin en kara günlerinden biri olan 27 Mayıs darbesine maruz kalmıştı. 

"SADECE DEMOKRASİ DEĞİL ADALET ADINA UTANÇ VERİCİYDİ"

Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grup cuntacının gerçekleştiği darbenin ardından yaşananlar sadece demokrasimiz adına değil adalet adına utanç vericiydi.

Bizzat faillerin itirafıyla önceden verilen emirlerin uygulanması şeklinde geçen yargılanmaların sonuç büyük faciayla bitmişti. 

"BİR YARGILAMA DEĞİL BİR HUKUK CİNAYETİ"

Milli iradenin temsilcisi konumundaki Demokrat Parti yöneticilerinin her türlü hakaret, işkenceye maruz kaldığı yargılamalar burada yapılmıştı. Aslında burada yapılan yargılama değil ülkenin meşru yöneticilerine bir hukuk cinayetiydi. 

"BU ÜLKENİN CUMHURBAŞKANINI İNTİHARA TEŞEBBÜS NOKTASINA GETİRDİLER"

Aylar boyunca tam anlamıyla bir zulüm makinesi işletilmiştir. Ülkenin cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, komutanlar, milletvekilleri, bürokratları insanlık dışı muamelelere maruz bırakıldılar. İstiklal Harbimizin kahramanlarından olan bu ülkenin cumhurbaşkanını intihara teşebbüs noktasına getirdiler. 

"GENELKURMAYBAŞKANINI BİR TEĞMENE TOKATLATTILAR"

Nezaketi, kibarlığı insani hasletleri dillere destan olan Başbakanı idama getirirken bile prostat muyanesi yapacak kadar alçaldılar. Genelkurmay Başkanı'nı darbecilere katılmayı reddettiği için bir teğmene tokatlatarak tarihte görülmemiş rezillikler sergilediler.

İdam kararları burada alınmıştı. Her üç kahraman da idam sephasına vakarla, gururla, inançla yürüdü. Yaklaşık 16 ay sonra 16-17 Eylül 1961 tarihinde gerçekleşen bu idamlar milletimizin yüreğine kor bir ateş gibi düşmüştü. O gün hukuk ve adalet ayaklar altına alınarak milletin bu üç adamı değil bizatihi milli iradenin ta kendisi olmuştur idama gönderilen.

Yassıada kurulan tiyatro mahkemelerde yargılanan rahmetli Menderes ve arkadaşları değil, tarih, kültür, değerler ve inançlarıyla milletimizdir. Ama Türk milletinin kalbindeki sevgiyi söndürmeye bir avuç darbecinin gücü yetmizdi. Sürgüne gönderilen Hindistan'dan idam kararlarının hukuki ve meşru olmadığını belirterek trajediyi engellemek için çırpınan merhum Alparslan Türkeş'i de rahmetle yadediyoruz.

MUSTAFA ŞENTOP: AMACIMIZ KURU KURUYA BİR YAS TÖRENİ DEĞİLDİR

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılışında konuşuyor. Şentop'un konuşmasından satır başları şöyle:

Sayın Cumhurbaşkanım, kıymetli misafirler hepinizi hürmetle selamlıyorum.

27 Mayıs askeri darbesinin 60. yıldönümü. Milli iradeyi yok sayan, hastalıklı geleneğin ilk örneği olan bir hadiseyi anmak için toplanmadık. Amacımız kuru kuruya bir yas töreni değildir.

En sıhhatli tavır onlarla yüzleşip, üstesinden gelebilmektir. Bizi bugün buraya biraraya getiren yeni bir başlangıçtır. Sembolik adada yükselen binaların malzemesi sadece maddi unsurlar değildir. Her binanın temelinde milletimizin özgürleşme iradesi, anayasal düzeni savunma kararlılığı bulunmaktadır.

Yassıada'nın yeni yüzü sıradan peyzaj çalışması değil yüzleşmedir. 27 Mayıs askeri darbesi demokrasiye bir suikast, kalkınma çabasına engel olmuş gerici ve ilkel bir tertiptir.

Bu tertibin sonunda Başbakan Adnan Menderes, Fatih Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan idam edilmiştir. Bu onları seçen milletin bizatihi kendisine yönelik zulüm olarak tecelli etmiştir.

Milli kadrolar ne zaman Türkiye'yi ilerlemeye soksa bunu kendilerine tehdit olarak odaklar harekete geçer.

12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat ve en son 15 Temmuz'daki adresi darbelerin ilk halkası olan 27 Mayıs kifayetsiz bir çizginin eseridir. 27 Mayıs'tan itibaren belirli aralıklarla gerçekleşen antidemokratik hareketlerin, Türkiye'nin saldırılara açık, yabancı güçlere daha bağlı hale getirilmesidir.

Demokrasimiz, sivil siyaset, 27 Mayıs askeri darbesinden bu yana iftihar edeceğimiz seviyede gelişmiştir.

Sayın Cumhurbaşkanım. Toplum ve siyaset hayatımız uzun yıllar 27 Mayıs ve Yassıada ile derinleşenh bir yarayla derinleşmiştir.

Yassıada yargılamaları ve akabinde idamlar toplumsal ve siyasi hafızamızda tamiri zor yaralar açmıştır. Merhum Menderes'in eli bağlı şeklinde idama giderken gösteren resim millete ve siyasetçiye verilen gözdağıdır.

Sayın Cumhurbaşkanım bu anlattığım sebeplerle zatı alinizin 'Biz bu yola kefenimizle çıktık' sözünüz o dayatmaya karşı güçlü bir meydan okumadır. Darbeciliğin yenilmesinde, 15 Temmuz'daki milli direnişte bu meydan okumanın payı şükranla anılmak üzere büyüktür.

Bu ada siyasi ve hukuki cinayetin olay mahallidir. Bu adanın adı 2013 yılında Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak değiştirilmişti. Şimdi bu ada yepyeni yüzüyle milletimizin karşısına çıkmaktadır. Bu adanın bayındır ve aydınlık haline dönüşmesine liderlik eden sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Milli iradenin tahkimi, demokrasimizin sivil siyasetimizde başta Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan ve 15 Temmuz'da bedel ödeyen herkesi rahmet ve şükranla anıyorum. Hepinizi hürmetlerimle selamlıyorum.

DEVLET BAHÇELİ: PASLI ZİNCİRLERİN SİMGELEŞMİŞ YERİDİR

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları; 
Yassıada yalnızca denizin ortasında sivrilen bir kara parçasının adı değildir. Burası aynı zamanda milli hafızalara kazınmış, alacakaranlık bir devrin hukuk kisvesiyle demokrasiyle vurulan paslı zincirlerin simgeleşmiş yeridir.

Yassıada'da hukuka deli gömleği giydirilmiştir. Burada sadece 1950-60 dönemi yargılanmamış, irade ve egemenliğin yegane sahibi aziz milletimizin takdir ve tercihleri de hazin şekilde sorguya çekilmiştir.

Demokrasi pek çok tanımının yanında, tahammül sistemi, sabır rejimidir. Şartlar nasıl tezahür ederse etsin milletin verdiği yetkiyi yine alacak milletin kendisidir. Sandıktan çıkan sonuç, zorla, silah yoluyla tahrip ve tasfiye edilirse acıklı olaylar zincirleme halinde yaşanacaktır.

Cepheleşerek sonuç alamayacağımız görülmelidir. Çatışmanın ve çekişmenin sonu olmadığı bilinmelidir. Hala darbeye umut bağlayanların varlığı, tedavisi olmayan ihanet virüsüne delalettir. 

Yorumlar (0 Yorum)
Adınız
E-Posta
Telefon
Yorumunuz
  • Cumartesi 20.8 ° / 17.3 ° false
  • Pazar 19.6 ° / 16.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 21 ° / 16.6 ° false